Merhaba kâinat!Mikrocerrahi: Kalıcı Özgürlük harekâtında artık mağara ve tünel bazında operasyonlara kadar inildi. ABD öncülüğündeki Taliban karşıtı güçlerin Doğu Afganistan'da Tora Bora mağara şebekesinde, El Kaide şebekesinden temel bir lojistik tünel ele geçirildiği açıklandı meselâ (BBC). Artık bu incelik ve presizyondaki bir operasyonu “mikrocerrahi” diye adlandırmamız mümkün. Zaten bistüri gibi keskin bıçakların konuştuğu göğüs göğüse çarpışmalar da oluyordu bu “kılcal” mağara ve tünellerde. (Hürriyet, 10 Aralık). En ince operasyonlarda neden “Papatya-Biçici” gibi en “kalın” bombaların kullanıldığı anlaşılamasa da, teşbihte hata yok gibi.
Evrensel hatalar: Teşbihte değilse de, başka şeylerde epey hata var sanki: Afganistan bombardımanlarında haftada 150 hedef hatası yapıldı, geçen hafta tek bir bölgede 300 sivil bu hatalardan birinde öldü, bu hataların sonucunda toplam 1500 masum sivil hayatını kaybetti, 600 bin sivil de yerinden yurdundan oldu (Jonathan Steele, Guardian, 11 Aralık). Terörü sona erdirmek için Şaron’un emriyle harekete geçen İsrail ordusu, bir hata sonucu geçen hafta 5 ilkokul çocuğunun ölümüne yol açmıştı, dün (yani insan hakları günü) yapılan bir başka hatada da Filistin’de El Halil’in kalabalık Barış Sokağı’nda hedef şaşıran füzeler bir çocuğun kafasını koparttı, bir çocuğu öldürdü, birinin babasının da bacaklarını kaybetmesine yol açtı.
Yerel hatalar: Geçen hafta devlet bakanı Toskay, 10 trilyonlar harcanarak yapılan son genel sayımda 3,5 milyon kişilik bir hata yapıldığını resmen açıklamıştı (71,5 milyon değil, 68 milyon TC vatandaşı varmış); Dünya Bankası’nın raporunda Türkiye’nin kamu harcamalarının büyüklüğünde hesap hatası yapılmış: Türkiye’nin gerçek kamu harcaması büyüklüğü yüzde 46,5 değil, yüzde 30’muş – dolayısıyla da “devlet büyük” değerlendirmesi hatalıymış (Cumhuriyet); Mersin’de narenciye bahçelerinin katledilerek yerine yapılaşmaya gidilmesi hataymış: kesilenlerden arta kalan ağaçlar son sel felâketini önlemede yetersiz kalmış (Cumhuriyet); Maraşlı işsiz baba, İrlanda’ya sığınmak için gizlendiği TIR kasası – tabii hatayla – gemiye yüklenince, oğlu ve kızı ile birlikte can verdi (Sabah)...
Hatasız Bağdat Hesabı: Aylardan beri iz sürüyoruz ya, Afganistan’dan sonra yol nereye diye ve her yol Irak’a çıkıyor ya... İşte size kocaman ve yeni bir ipucu: Dünya stratejisini nereden takip edersiniz? Tabii ki Günlük Petrol Gazetesi’nden! The Oil Daily muhabiri Manimoli Dinesh bildiriyor ki – Kalıcı Özgürlük’ün başta hiç hedefi olmasa da şimdi temel hedef halini almış olan – Taliban iyice giderildikten sonra ABD’nin terorizme karşı savaşında bütün dikkatler Irak’a kaymış bile. Senato ve Temsilciler Meclisi’nin “çok etkili” 9 üyesi – muhtemelen hepsi de Cumhuriyetçi ve sağcı – geçen hafta bizzat Başkan Bush’a bir mektup göndermişler. Terörü bitirme aşkı ile yanan bu “aşk mektubu”nda “Saddam’la er veya geç değil “er”kenden karşılaşalım ve onu bitirelim görüşü hakim. Mektuba bir destek de enerji uzmanı Robert Ebel’den gelmiş: Bu saldırıyı OPEC de destekler, demiş Ebel. “Irak petrolünü petrol piyasasından atmayı onlar da istiyor.” Enerji ve Strateji uzmanı Ebel’in, bir uzmanlık alanı daha var: CIA çalışanıymış kendisi eskiden... (Oil Daily, 10 Aralık) Bu haberi biz yazarken, ipin ucu geliverdi: ABD Irak’ta muhaliflere destek vermek amacıyla, üst düzey bir diplomat başkanlığında bir “arabulucu heyeti” Kuzey Irak’a göndermiş bile (NTV-MSNBC) – arabulmak için!MAKAS ARTIĞIKâinatta ayrıca şunlar da oldu: Cumhurbaşkanı Sezer Türkiye’de hak ve özgürlüklerin evrensel ölçütlere ulaştırılacağını söyledi, Başbakan Ecevit evrensel bildirgede yer alan evrensel değerlere Türkiye’nin aynı inanç ve kararlılıkla sahip çıktığını kaydetti (Cumhuriyet); OHAL bölgesinde 1989-91 döneminde 1305 kişinin faili meçhul cinayetlerde yaşamını yitirdiği belirtildi (Cumhuriyet); A.E. adlı 34 yaşındaki hanım bir partide dans ederken polis geldi, hanımı karakola götürdü, uyuşturucu testine tabi tuttu, bir polis onun kafasını zemine vurdu, hanım üç kez “şanlı narkotik polis” diye bağrılmaya zorlandı, testte temiz çıktı, ama polis işyerini arayıp hanımın gözüaltına alındığını bildirdi, müdürü hanımı başka şubeye sürdü, hanım İnsan Hakları Kurulu’na başvurdu, ancak polisler eğlence mekânının güvenlik müdürünün ifadesiyle kurtuldu (Esra Kurt/Milliyet); Sağlık Bakanı Durmuş, “sarı zarfla para alan” gazetecilerin adını açıklamayacağını, onların kendilerini bildiğini” açıkladı (M.Erşan/Hürriyet); ultrasonografi taramalarının bebeklerde beyin hasarına yol açabileceği ihtimali üzerinde araştırma sonuçları açıklandı (Daily Telegraph, Hürriyet); mamografi taramalarının değerini tartışan açıklama sonuçları açıklandı (Gina Kolata/New York Times); DNA testleri sonucunda, “ırza geçme” suçundan 15 yıl hapis yatan siyahi (ve bir beyazla sözlü) Amerikalı temize çıktı: olayda polis, savcılık ve jürinin vizyonunun “ırkçılık”tan mustarip olabileceği şüphesi dile getirildi (F.X.Clines/New York Times)...
Devamı yarına...
Ömer Madra – Şerif Erol
